20 Ekim 2010 Çarşamba

Nazım Hikmet - Sofya'dan

SOFYA'DAN

Sofya’ya bir bahar günü girdim, şekerim.
Ihlamur kokuyor doğduğun şehir.

Dünyayı sensiz dolaşıyorum,
Böyleymiş kaderim,
Elden ne gelir…

Sofya’da ağaç duvardan önce, duvardan güzel.
Sofya’da ağaçla insan karışmış birbirine,
Hele kavak,
Nerdeyse odaya girip
Kırmızı kilime oturacak…

Sofya şehri, büyük mü?
Şehirler, gülüm, caddeleriyle değil,
Anıtını diktiği şairleriyle büyük oluyor,
Sofya büyük bir şehir…

Burada akşam deyince dökülüyor sokağa millet,
Çoluğu çocuğu, genci ihtiyarı,
Bir gülüşme, bir uğultu, bir gürültü, bir kıyamet,
Bir aşağı, bir yukarı,
Yan yana, kol kola, el ele…

İstanbul’da da Şehzadebaşı’nda ramazan geceleri
- Sen o devre yetişmedin Münevver -
piyasa edilirdi tıpkı böyle.
Yok… Geçti o geceler…
Şimdi İstanbul’da olsam
Aklıma mı gelirdi onları aramak?
Ama İstanbul’dan uzak
Her şeyini arıyorum.
Üsküdar Cezaevi’nin görüşme yerini bile…

Sofya’ya bir bahar günü girdim, şekerim.
Ihlamur kokuyor doğduğun şehir.
Bilmediğin gibi ağırladı beni hemşerilerin.
Doğduğun şehir kardeş evim bugün.
Ama kendi evin kardeş evinde bile unutulmuyor.

Şu gurbetlik zor zanaat zor…

24 Mayıs 1957, Varna

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder